İstanbulu Efkar Bastı
Sevgilim, dün akşamüstü
İstanbul'u efkâr bastı
Dediler, yâr, "Seviyorsa
Söyle, sana niye küstü?"
Sevgilim, dün akşamüstü
İstanbul'u efkâr bastı
Dediler, yâr, "Seviyorsa
Söyle, sana niye küstü?"
Hani kalbi vefadaydı?
Hani yüzü cefadaydı?
Gördük onu Emirgan'da, sandallarda sefadaydı
Gördük onu Beyoğlu'nda, güzellerle sefadaydı
Boş ver, aman
Hâlim duman
Vefasız bir yâre düştüm
Benim hâlim çok yaman
Boş ver, aman
Hâlim duman
Vefasız bir yâre düştüm
Benim hâlim çok yaman
Sevgilim, dün akşamüstü
İstanbul'u efkâr bastı
Dediler, yâr, "Seviyorsa
Söyle, sana neydi kastı?"
Sevgilim, dün akşamüstü
İstanbul'u efkâr bastı
Dediler, yâr, "Seviyorsa
Söyle, sana neydi kastı?"
Hani içi sızlıyordu?
Gizli gizli ağlıyordu?
Gördük onu Kumkapı'da, raks edip sabahlıyordu
Gördük onu Üsküdar'da, içerek sabahlıyordu
Boş ver, aman
Hâlim duman
Vefasız bir yâre düştüm
Benim hâlim çok yaman
Boş ver, aman
Hâlim duman
Vefasız bir yâre düştüm
Benim hâlim çok yaman
Boş ver, aman (aman, aman)
(Yârim, İstanbul'u efkâr bastı)
(Söyle, sana neydi kastı?)
(Yârin sana niye küstü?)
Boş ver, aman
Hâlim duman
Vefasız bir yâre düştüm
Benim hâlim çok yaman
Boş ver, aman
Hâlim duman
Vefasız bir yâre düştüm
Benim hâlim çok yaman
Boş ver