Ölümden Gayrı

[Nakarat]
Yar, yaramı sar
Benim bu evrende zamanım azalıyor
Yüzüme bak!
Gülerim ama dert beynime kazılıyor
Zamanım az, bekle biraz
Gönül bu vurgundan haz alamaz
Ama bilirim bu gönül, ölümden gayrı yaralanamaz

[Verse]
Ağıda lüzum yok, yaralı özüm
Yarılanıyor sözüm
Parçalanıp süzül
Kan çanağı gözüm, alçalıyor yüzüm
Her çağım hüzün
Kaçağım, yüzüm dert
Derler ''Ölüm, gel.''
Bilirim, ölüm var
Derdim '' Hayat şen.''
Gelme, zulüm var
Sil simamı sen, Ker'de gözüm var
Anlatmam derdimi, yare sözüm var

Köze döner kömür, saat tam sabahın 5'i
Sözlerime yetmez ömür, bulur mu bir hayat eşi beni?
Ellerimle hayatımı eşeledim. (eşeledim)
Kader beni gün yüzüyle döşemedi. (döşemedi)
Umut tattırmaz bu sokak köşeleri. (köşeleri)
Benim düzeltmem gerek lan bir şeyleri. (bir şeyleri)
O yüzden söylüyorum bak peşin peşin. (peşin peşin)
Kalem konuşur, çıkana kadar leşim

Bırak peşimi
Benim geleceğim kayıp
Gösterdiğim sükse ayıp
Peki ''pes etmek'' mi? Hayır
Beni yaşamından kayır
Beni hayatından ayır
Beni eski bir dost sayıp de ki ''Hatalıydı, bayım''
Bir fincan kahvenin bile 40 yıllık hatırı var
En yakın arkadaşlığın 4 yıllık hatırı yok
Bunu dememem gerekti, ayların emeği var
Kusura bakma da ama dilimin kemiği yok

Kasılmasın hasım, yazılmadan yazım
Kaydı bak hışımla nazım
Aynı lan kışımla yazım
Baydılar bedeni asıl
Nasıl dayanırım, nasıl?
Basıldı siyah, beyazım
Bir kerede yazdırmasın derdi bu kalem
Güzel günler geçti, geldi elem. (geldi elem)
Yerle yeksan oldu onca senem. (onca senem)
Varsa gelsin yaşamayı bilen
Gelip anlatsın da feyz alayım, buluruz belki bir dem

[Bridge}
(Yar, yaramı sar
Benim bu evrende zamanım azalıyor
Yüzüme bak!
Gülerim ama dert beynime kazılıyor
Zamanım az, bekle biraz
Gönül bu vurgundan haz alamaz
Ama bilirim bu gönül, ölümden gayrı yaralanamaz.)

[Nakarat]
Yar, yaramı sar
Benim bu evrende zamanım azalıyor
Yüzüme bak!
Gülerim ama dert beynime kazılıyor
Zamanım az, bekle biraz
Gönül bu vurgundan haz alamaz
Ama bilirim bu gönül, ölümden gayrı yaralanamaz